26 Aralık 2013 Perşembe

Haber

 70 yaşında bir Küçük Prens







İlk kez 1943 yılında basılan ve hep ‘küçük’ kalmayı başaran Küçük Prens 70’inci yılını özel bir baskıyla kutluyor. Tüm dünyada kutsal kitaplar dışında en fazla dile çevrilen eserlerin başında gelen Küçük Prens zamanla bir fenomen haline de geldi. Tiyatro oyunundan çizgi filmine pek çok sanat eserine uyarlanan Küçük Prens’e çocuklar kadar büyükler de hayran.


Sahra Çölü’ne düşen bir pilot ve B-612 adlı asteroitten gelen bir prens… Bu ikili karşılaşır ve aralarında diyaloglar gelişir. Sonunda da tüm dünyada en çok satılan kitaplar arasında yer alan Küçük Prens ortaya çıkar. Kitabın yazarı Antoine de Saint- Exupéry adlı bir Fransız. Yazarlığının yanı sıra pilot da olan Exupéry 1935’te yaptığı hız rekoru denemesinde Sahra Çölü’ne düşmüş, dört gün sonra bir Bedevi tarafından kurtarılmış. Exupéry, kazadan kurtulmuş kurtulmasına ama bu, onda büyük bir iz bırakmış. Kazanın etkisiyle kaleme alınan ve 1943 yılında basılan kitap bu yıl 70’inci yaşını kutluyor.
Şimdiye kadar neredeyse tüm dillere çevrilen ve dünya edebiyat klasikleri arasında yer alan bu eser bir kitaptan daha fazlası oldu ve fenomene dönüştü. Kartpostalları, filmi, tiyatrosu yapıldı, aksesuarları hazırlandı, sergisi hatta müzesi açıldı. Bugünlerde 70’inci yıla özel basılan Küçük Prens kitabı fanatiklerini çok mutlu edecek. Çünkü içinde hiç yayımlanmamış bölümler, yazarın kendi orijinal çizimleri ve makaleler yer alıyor.

GÖLGESİNE YASLANDIĞIM BİR AĞAÇ GİBİ
Şimdiye kadar pek çok yayınevi tarafından farklı baskıları hazırlandı Küçük Prens'in 70’inci yıl özel baskısı Mavibulut Yayınları tarafından yayınlandı. Küçük Prens'in Güzel Hikayesi adıyla basılan kitabın metin çevirmenliğini müzisyen ve çevirmen Sumru Ağıryürüyen yapmış. Aslında o da bir Küçük Prens hayranı. 20'li yaşlarındayken Küçük Prens ile tanışan Ağıryürüyen, farklı zamanlarda kitabı tekrar tekrar okumuş: “2000'lerin başında müzisyen Tolga Yenilmez ile sesli-müzikli kitap halinde yorumlamıştık. Yayınlanmadı ama o da derin bir okuma haliydi. Şimdi de Konjo adlı grubumuzla metin üzerinden müzikli bir proje hazırlıyoruz. Bu da yepyeni bir kavrama, okuma süreci benim için. Çok heyecan verici. Ben zaten bir süredir farklı yayınevlerinde çocuk kitapları çevirmenliği yapıyordum. Küçük Prens'i çevirmem teklif edilince şaşırdım ve çok mutlu oldum. Kısacası Küçük Prens her zaman bir şekilde yanımda oluyor.”
Küçük Prens bir çocuk kitabı olmasına rağmen çocuklar kadar yetişkinlerin de ilgisini çekiyor. Ağıryürüyen de onlardan biri. Küçük Prens'in bir çocuk kitabı olduğunu hiç düşünmediğini belirten Ağıryürüyen, eserin zaman zaman kendi iç sesi olduğunu anlatıyor: “Kitabın tümü uzun ve tek bir cümle gibi tınlıyor içinde. Küçük Prens insan olmanın çeşitli hallerine hem içerden hem dışardan bakıyor. Dili çok güçlü, tıpkı masallardaki gibi. Siz büyüdükçe farklılaşan, aynı zamanda sizi büyüten kitap. Birçok güçlü edebiyat yapıtından farkı da bu. Doğduğunuzda dikilmiş, zaman zaman gölgesinde serinlediğiniz, gövdesine sarıldığınız bir ağaç gibi, yaşam boyu sizinle olabiliyor. 70’inci yıl nedeniyle çıkan kitapta çok güzel değerlendirmeler var. Yılanla sohbet kısmı kitapta en sevdiğim bölüm.”


Modern bir masal
Küçük Prens'in büyük fanatikleri sadece kitapları okumakla yetinmiyor, koleksiyonlara da imza atıyor. Bu isimlerden biri de 39 yaşındaki uzman biyolog Yıldıray Lise. Lise, Küçük Prens ile üniversite yıllarında tanışmış: “Evrensel değerleri anlatan modern bir masal olduğu için çok ilgimi çekti. Beni belki de en çok tilki ile olan sohbet etkilemiştir. Dünyayı ve insanları daha iyi tanımak için en güzel modern edebiyat ürünü. Masallarda bize anlatılan her şey var. Her okuyuşumda farklı tatlar alıyorum. Aslında küçüklerden çok büyüklere yazılmış bir kitap. İçinde dostluk ve umut var. Evrensel değerleri çocuk diliyle anlattığından büyüklerin de gönlünü çalıyor.”
450’den fazla kitabım var
Yıldıray Lise, Küçük Prens'i öyle sevmiş ki 2008'de bir koleksiyon oluşturmuş. Lise, kutsal kitaplar dışında tüm dillere çevrilen birkaç eserden biri olan Küçük Prens’in farklı dillerdeki kopyalarını biriktirmiş: “Şu an koleksiyonumda 184 farklı dil ve lehçeden kitap örneği var. Ayrıca Türkçe 74 farklı baskı var elimde. Üç boyutlu ve mini kitap örnekleri de var. Toplamda ise 450’den fazla Küçük Prens kitabım var. Bu kitaplarla Ankara’da bir sergi açtım. Benim için en değerlisi ise kapağında siyahi bir Küçük Prens’in olduğu, Mali’de konuşulan Bambara diliyle yazılan versiyonudur. Bir de Facebook'ta ‘Küçük Prens Dostluk Platformu’ adlı bir grubumuz var. Amacımız müze kurmak.”


Güney Kore’de mahallesi var

·        Küçük Prens’in yazarı bir Fransız olmasına rağmen kitap 1943 yılında önce New York’ta yayımlanmış. Fransa ise kitabı 1946’da, yazarın ölümünden sonra karton kapaklı bir baskıyla yayımlamış.
·        Küçük Prens 20’nci yüzyılın en çok çevrilen edebiyat eserlerinden biri olarak gösteriliyor. 239 farklı dil ve lehçede basılmış.
·        Kitap aynı zamanda tüm dünyada satış rekorları kıran yayınlar arasında. Şimdiye kadar tüm dünyada 140 milyondan fazla satıldığı iddia ediliyor.
·         Küçük Prens’in Türkiye’de 106 farklı baskısı var.
·        Bu kadar çok sevilince Küçük Prens ile ilgili birçok sanat dalında eserler ortaya çıkmış. Küçük Prens'in opera, tiyatro, bale, buz dansı gösterisi, film, çizgi film, çizgi romanı yapıldı. Türkiye’de de Nihat İleri ve Laçin Ceylan’ın rol aldığı bir tiyatro oyunu sahneleniyor.
·        Küçük Prens'in Japonya ve Brezilya’da birer müzesi var. Güney Kore’de Küçük Prens için bir Fransız mahallesi kurulmuş.  

·        Paris’te ‘Küçük Prens Butiği’ bulunuyor. Burada anahtarlıktan tişörte, bardaktan saate, atkıdan nevresim takımına her şey var. 

12 Aralık 2013 Perşembe

Yeni çıkanlar


İyi fotoğrafçı dikiş makinesiyle de fotoğraf çeker!

Dünyaca ünlü “foto muhabiri” Ara Güler’in yaşam öyküsünün anlatıldığı “Ara Güler-İyi Fotoğrafçı Dikiş Makinesiyle de Resim Çeker” okuyucuyla buluştu. Muharrem Buhara’nın yazdığı kitap, çıkışından kısa süre sonra ikinci baskısını yaptı.

Sessiz sinema makinesini sesli hale getiren, hatta sinema sevdası yüzünden yangınlar çıkaran, sandalına “Pırasa” adını veren, yani bizim bildiğimizden farklı bir Ara Güler’i anlatan kitap, 16 Ağustos 1928’deki doğumundan başlayıp bugünlere uzanıyor.
İkinci Bahar, Süper Baba, Sıla gibi dizilerde öykü ve tretman yazarı olarak da görev alan Muharrem Buhara, çocuklar için yazmaya 1982 yılında tiyatro oyunlarıyla başladı. İlk kitabı 1998’de yayımlanan Muharrem Buhara, IBBY (International Board on Books for Young People) Onur Listesi’ne alındı.

İşte size kitaptan bir bölüm:

“Küçük Ara’nın kafasındaki plan şudur: Ankara Ekspresi önünden geçerken o da hemen geliş yönündeki rayların üzerine yatacak ve istasyona yaklaşan trenin nasıl fren yaptığını; demir tekerleklerden nasıl kıvılcımlar çıktığını; koca bir trenin nasıl durduğunu görecektir. Kusursuz bir plana benzemektedir. Nihayet Haydarpaşa’dan gelen tren uzakta görünür.”

Yeni Çıkanlar


Küçük beyaz yarasanın
sürprizli keşif yolculuğu!

3-8 yaş aralığındaki minikler için çok keyifli bir tavsiyem var: Rengini Arayan Pudra. Resimlediği çocuk kitaplarıyla her yaştan okuru büyüleyen ve 2006 yılında 5 Çocuk 5 İstanbul adlı kitabıyla, illüstrasyon dalında Uluslararası Çocuk Kitapları Kurulu (IBBY) Onur Listesi’ne seçilen illüstratör ve yazar Betül Sayın, bu yeni kitabında okuru keşiflerle dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Beyaz bir yarasanın, fiziksel farklılığından dolayı kendini yalnız hissetmesini ve sorun olarak gördüğü beyazlığına çare arayışını konu edinen kitap, güçlü desenleri ve duru diliyle tüm zamanları kucaklayan bir dünyanın kapısını aralıyor. Fiziksel bir farklılığa sahip olmanın çocuk yaşamına getirdiği yükü ve çocuğun bu yükle başa çıkmak için kendince ürettiği yöntemleri ele alan kitapta, desenler ve kelimeler; mizahın, keşiflerin ve umudun taşıyıcısı oluyor. Köstebek Kuki adlı kitabı, Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği (ÇGYD) tarafından 2007 Yılının En İyi Resimli Öykü Kitabı seçilen Sayın, bu kitabında da hem masalsı hem de gerçekçi bir dünya yaratmayı başarıyor. Rengini Arayan Pudra, çocukların desenlerin arasında dolaşıp kendi öykülerini yaratmaktan zevk alacakları, büyükleriyle birlikte okumaktan da çok hoşlanacakları bir kitap.
İşte size tadımlık bir bölüm:
Arkadaşlarından çok farklıydı Pudra. O bembeyaz bir yarasaydı. Arkadaşları gibi olmak için neler denemedi ki: Karga tüyleri taktı üstüne, dumanların arasında dolaştı. Ama çare bulamadı beyazlığına. Bir gün, kendi gibi beyaz arkadaşlar bulmak uğruna evinden uzaklara uçtu. Bu yolculukta neler neler geldi Pudra’nın başına... 

19 Kasım 2013 Salı

Yeni Çıkanlar




KÜÇÜK PRENS YENİDEN ARAMIZDA
Sizi bilmem ama benim en sevdiğim kitaplardan biridir Küçük Prens. Antoine de Saint-Exupery tarafından New York'ta bir otel odasında yazılan ve yayımlandığı günden bu yana milyonlarca insanın kalbini fethetmeye devam eden Küçük Prens bu yıl 70 yaşına giriyor. Bu nedenle özel bir yıldönümü baskısı okumaya ne dersiniz?
Tüm dünyada aynı anda yayımlanan bu özel basımda Küçük Prens'in tam metni, yayımlanmamış bir bölüm, Exupery'nin taslak çizimleri, kitabın yazılış hikayesi, makaleler, anılar ve edebiyat dünyasından ünlülerin değerlendirmeleri yer alıyor.
Küçük Prens'in 'gezegenine' yaptığımız keşif yolculuklarında bize kılavuzluk edecek bir kaynak var artık elimizde! Onun dünyasına farklı gözle bakmamızı, onu daha iyi anlamamızı sağlayacak bu kitap. Mavibulut Yayınları'ndan çıkan Küçük Prens'in Güzel Hikayesi'ni sakın kaçırmayın! Bu kitap mutlaka kütüphanenizde yer almalı...

18 Kasım 2013 Pazartesi

Yeni Çıkanlar


"HAYIR" DİYEBİLME HAKKI!

“Çıtır Çıtır Felsefe” dizisinin 24. kitabı, çocukların da hayır deme hakkına dikkat çekiyor. 

Gündelik yaşamdan zengin örneklerle felsefeyi hayatın içine yerleştiren “Çıtır Çıtır Felsefe” dizisinin 24. kitabı, küçük ve büyüklerin söz ve eylem haklarının sınırlarını tartışıyor. Yazar Brigitte Labbé, küçük olmanın her şeyi kabullenmek anlamına gelmediğini ifade ederken, çocukların güvenle büyümesi için yetişkinlerin koyduğu kısıtlamaların gerekliliği üzerine düşündürüyor. Kitap, büyümek için zamana ve deneyime ihtiyacı olan küçüklerin, kendi haklarını koruyarak ama aynı zamanda bazı karar ve eylem anlarında desteğe ihtiyaç duyduklarını benimseyerek, yetişkin bir birey olma yolunda nasıl ilerleyeceklerini anlatıyor. Küçük ve büyük olmanın anlamını, özgürlükler, haklar, kısıtlamalar ve hayaller çerçevesinde etkileyici ve sade bir dille sorgulayan kitap, Jacques Azam’ın esprili çizimleriyle renklenerek, çocuk ve yetişkinlerin birlikte okuyabilmeleri, tartışabilmeleri ve hayatı birlikte düşünebilmeleri için fırsat yaratıyor.

“Büyük olmak” ve “küçük olmak” ne anlama gelir? Kesin olan, her büyük bir zamanlar küçüktür ve her küçük de büyüyecektir. Sonra bir gün, sonsuza dek büyük, yani “yetişkin” oluruz. Bir yetişkin, yalnızca daha büyük biri değildir; o bundan sonra hep büyüktür. Ancak büyük olmak, her şeyi yapma hakkını da, gücünü küçükler üzerinde kullanma hakkını da vermez bize...


SIRADIŞI CANLILARI KEŞFEDELİM
Hangi hayvan hem Everest Dağının tepesinde, hem denizin 3000 metre altında, hem de arka bahçenizde yaşar? Hangi hayvanın kakası küp şeklindedir? Hangi hayvan dev bir yengeç kılığına girebilir? Meraklı okuyucuları, amatör zoologları ve komik görünüşlü hayvanlara gülen herkesi işte bu büyüleyici bilgiler ve daha pek çoğu bekliyor.

Michael Hearst'in kaleme aldığı ve Redhouse Yayınevi tarafından Gözalıcı bir tasarım ile hazırlanan kitapta memelilerden tek hücrelilere kadar her hayvan türünden, size “vay canına” dedirtecek canlılar tanıtılıyor. Her bir hayvanın yaşam alanı ve büyüklüğü gibi ansiklopedik bilgiler, Michael Hearst’ün esprili diliyle birleşiyor ve kitap, yediden yetmişe tüm okurlar için keyifli bir okuma haline geliyor. Bu sıradışı canlıların, hayali yaratıklar değil de gerçek hayvanlar olduğuna inanamayacaksınız!
 






Her Güne Bir Deney
Hayalet mürekkep nasıl yapılır? Buzdolabı olmadan dondurma nasıl yapılır? Sayılarla sihirbazlık nasıl yapılır? Parmak izi nedir? Tüm bu soruların cevabı Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Her Güne Bir Deney’de...

Rüzgâr, dolu, şimşek, yağmur gibi atmosfer olayları nasıl oluşur? Bitkiler nasıl büyür? Merak ettiğiniz birçok doğa olayını evde bulabileceğiniz basit malzemelerle kendiniz deneyerek, görerek ve izleyerek öğreneceksiniz. Anita van Saan'ın derlediği kitapta ilginizi çeken konular hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isterseniz deneylerin yanındaki kutucukları da okuyabilir, merakınızı giderebilirsiniz. Üstelik çizimler de sizi çok güldürecek.






Yalvaç Abi'den Kahkaha Dolu Denemeler


Çocuk edebiyatımızın en sevilen yazarlarından Yalvaç Ural bu kez yine Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Stephen Hawking Herkül’ü Döver kitabında denemeleriyle karşımızda:







Birbirinden önemli sorulara hem kahkaha dolu hem de düşündürücü yanıtlar bulan Yalvaç Abi, büyüklerin içinde gizli küçük çocuğa ve küçüklerin içindeki büyük insana dokunuyor.


*“Şaka” nedir, ne değildir; kimlere, nasıl yapılır?

*Noktalama işaretlerini bilmek bize ne kazandırır?

*Solaklarla sağaklar hangi noktalarda ayrılır?*Anne babadan “para sızdırmanın” uygun zamanı nasıl ayarlanır?


BENCİL DEV NAR TANESİ


Mutluluk paylaşıldıkça çoğalır! Gerçek sevgi ne engel tanır ne de  bir koşula bağlıdır! Birbirinden güzel hikâyeleriyle çocukların kalbinde taht kuran Bilgin Adalı’dan, insan olmanın erdemlerine ve sevginin gücüne dair iki unutulmaz oyun: “Bencil Dev” ve “Nar Tanesi”... Bilgin Adalı, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Bencil Dev – Nar Tanesi’nde cennet gibi bir bahçeye sahip olan ama bu güzelim bahçeyi orada oyunlar oynayan çocuklarla paylaşmak istemeyen Bencil Dev’in, sonunda çocukların “Dev Dedesi” olup çıkmasını anlatıyor! Bu da bir şey mi? Küçücük bir nar tanesi, gerçek sevginin sembolü haline gelir!







Nasıl mı? “Bilgin Dede”nin sahnesine buyurun!

4 Kasım 2013 Pazartesi

Yeni Çıkanlar

Korsan Kızlar 
Akdeniz’in tekinsiz mavisinde
Piri Reis’le bir büyük yolculuk!

Belgesel yapımcısı, ödüllü yazar İsmet Bertan’ın tarihsel romanlar koleksiyonu “Anadolu’da Bir Zamanlar”ın Günışığı Kitaplığı'ndan çıkan altıncı kitabı Korsan Kızlar, Akdeniz’in Piri Reis’ten sorulduğu bir dönemi anlatıyor. 15. yüzyılda büyük güçlerin mücadele ettiği Akdeniz dünyasını haraca kesen korsanlar tarafından kaçırılan sevdiklerini arayan Denizatı tayfasının yolu, Piri Reis ve Kemal Reis’in donanmasıyla kesişir. Pergeli gözü pek üç kız kardeş, bir Türkmen genci ve yaşlı bir Rum’dan oluşan tayfa, insan yaşamının ve özgürlüklerin bir anda yok edilebildiği tekinsiz maviliklerde her gün ölümle yüz yüze gelirken, Piri Reis’in haritalarını bilimle, sanatla, zanaatla yoğurarak yaratmasına da tanıklık eder. Kristof Kolomb’tan Megri kentine önemli tarihsel kimliklerle renklenen roman, her yaştan okurda hayranlık uyandıracak. Bertan’ın Anadolu tarihinin zenginliğini canlandıran özgün koleksiyonunun diğer kitapları; Golat Kalesi Tutsağı, Kaplan Kraliçe, Kralın Elçisi, Midas ve Sihirbaz ile Boğa Güreşçisi.

Kitaptan:

Pergeli kız kardeşler Azra, Laçin ve Zişan, haramilerin alıp götürdüğü sevdiklerini bulmak için Katırcı Selim ve Homer’le birlikte denize açılırlar. Rodos’tan sefere çıkmaya hazırlanan Osmanlı korsanların filosundaki, haritalarıyla da ünlü Piri Reis’in kadırgasına bindiklerindeyse artık dostluk, cesaret, tutku ve zalimlikle örülü bir yolculuğa yelken açmışlardır. Afrika sahillerinden İspanya’ya kadar uzanan bu tehlikeli seferde, korsanlar, haramiler ve kölelerle dolu dünyaya dostluklarının gücüyle direnmeye çalışırlar...

Aslı'nın Köşesi


SENİN PARAN KULLANMAYI ÖĞREN


Aranızda çocukken kumbarasında para biriktirmeyen var mı? Neredeyse hepimiz bir dönemimizi kumbaramızda para biriktirerek geçirdik. Kimimiz parasını orada biriktirmiş, ağzına kadar dolduğunda o toplu parayla bisiklet, bilgisayar almıştır. Kimimiz ise kumbarayı bir araç olarak kullanıp ara sıra içinden paramızı çıkarıp harcamışızdır. Hepimizin şu sürekli andığımız Lidyalıların hayatımıza soktuğu para kavramıyla tanışması da zaten o kumbaralı yıllara dayanır. Sahi para ne anlam ifade ediyordu o zamanlarda? Şeker, çikolata, pamuk şeker ya da elma şekeri almaya... Ya da hayalimizi büyütüp anne babamızın verdiği harçlıkları biriktirip oyuncak, bisiklet almaya yarardı. Harçlık demişken bir de bayram harçlıkları vardı ki, işte o zamanlar anneanne, babaanne, dedelerden alınan paralarla kendi kendimizin zengini olurduk...
Gel zaman git zaman para artık pek çoğumuz için hayatın anlamı ya da yaşamamız için olmazsa olmaz bir varlık haline geldi. Peki yetişkinlikte hayatın amacı olan parayı çocukken idareli harcamayı öğreniyor muyuz? Kendi neslimizi bir kenara bırakalım. Tüketim çağında yaşadığımız, dört yanımızın alışverişle dolduğu şu günlerde paranın değerini, nasıl kazanıldığını çocuklara anlatmak ne kadar da zor aslında. Peki para kavramını miniklere kitaplarla anlatmaya ne dersiniz?


KAZANMAK ZOR KAYBETMEK KOLAY
Redhouse Kidz Çocuk Kitapları’ndan çıkan Senin Paran! serisi çocukları parayla tanıştırıyor. Claire Llewellyn ve Mike Gordon'un yazdığı dört kitaplık serinin başlıkları ise şöyle: 'Para Nedir?', ‘Paramla Neler Yapabilirim?’, ‘Paramı Nasıl Biriktiririm?’, ‘Paramı Nasıl Harcarım?’.
Hepimiz paramızı kullanmayı ve mali kararlar almayı bilmemiz gerekir. Senin Paran! serisindeki dört kitap bu yolda atılacak ilk adımı oluşturuyor. Bu seri; para, gündelik mali işler, planlama, para biriktirme ve harcama gibi konulara çocukların günlük yaşamlarına uygun olarak basit bir giriş yapıyor. Üstelik her kitabın sonunda öğretmenler ya da ebeveynler için uygulanabilecek aktiviteler de var.
Para konusunu detaylı bir şekilde çocuklara anlatıldığı Para Nedir?'de öncelikli olarak tanıtılan kağıt madeni paralar oluyor. Kimi zaman harçlık olarak kimi zaman ise sürpriz bir biçimde ödüllendirilmek için para alındığının anlatıldığı kitapta, paranın nasıl saklanacağı da anlatılmış. Kimi zaman çok istediğimiz birşeyi almaya paranın yetmeyeceği de belirtilmiş. İşte tam da burada para biriktirmenin önemine değinilmiş. Ama yine de bizi asıl mutlu edenin para olmadığı anlatılmış kitapta. Öyle ya hayatta anne, baba, aile ve dostluklardan daha önemli ne olabilir ki! Bu kitapla kağıt ve madeni paraları miniklere tanıtabilirsiniz. Parayı ne tür yollardan elde edebileceğimizi ve nasıl harcayabileceğimizi öğrenebilirler. Üstelik paramıza neden sahip çıkmamız gerektiği ve onu kaybedersek ne olacağı da kitapta anlatılan diğer konulardan.


İHTİYACI OLANLARA YARDIM EDİN
İkinci kitap Paramla Neler Yapabilirim?’ de ise parayla kimi zaman yiyecek kimi zaman da günlük yaşamda kullanılabilecek birşeyler satın alınabileceğinin mesajları veriliyor. Bu kitapta üzerinde durulan konu ise eldeki parayı dikkatli harcamak. Yani gereksiz yere alışveriş yapmamak. Paramla Neler Yapabilirim?'de farklı kişilerin maddi durumlarına, bakış açılarına ve değerlerine göre parasını nasıl harcadığı inceleniyor. İstek ve ihtiyaçlar arasındaki farklar ele alınıyor. Parayı harcarken nasıl seçimler yapılması gerektiğinin de altı çiziliyor.
Paramı Nasıl Harcarım? serinin üçüncü kitabı. Bu kitapta da satın aldıklarımızın parasının nasıl ödeneceği anlatılıyor. Kağıt ya da madeni parayla ödeme yapılabileceği, parayı kaybetmenin kolay olduğu vurgulanırken, büyüklerin de parasını bankada güvenle sakladığı anlatılıyor. Hatta burada banka kakartına da değiniliyor. Nakit parayla ödemek ve banka kartıyla ödemek arasındaki farklar anlatılıyor. Parayı harcamak için sadece alışveriş yapmaya gerek yok değil mi? İhtiyacı olan birine yardım ederek ya da yardım kampanyasına bağışta bulunarak da para harcanabilir! Bu da kitapta anlatılan bir diğer güzel detay.
Paramı Nasıl Biriktiririm? ise serinin son kitabı. Çok istediğin birşeyi satın almanın yolları neler? İstersen harçlıklarını biriktirebilirsin. Para biriktirmenin ileride kullanmak için kenara para koymak olduğunun anlatıldığı kitapta bunun bir alışkanlık haline geldiği vurgulanıyor. Para biriktirmenin gelecek için plan yapmaya ve istediğimiz şeyleri almaya yarayacağı da anlatıyor. Ayrıca para biriktirmek için en iyi yerlerin neresi olduğuna da dikkat çekiliyor.


9 Ekim 2013 Çarşamba

yeni çıkanlar


ÇOCUK OLMAYA HAKKIM VAR
YKY'den yazar Alain Serres’in kaleme aldığı, Aurélia Fronty’nin resimlediği yepyeni bir kitap çıktı. Çocuk Olmaya Hakkım Var adlı kitapta çoğu zaman önemsemediğimiz, görmezden geldiğimiz ve kulak tıkadığımız çocuk hakları sorununa dikkat çekiliyor. Daha önce hep büyüklerin söyleminden tanımlanan çocuklar ve onların hakları, bu defa daha çocuksu, masum ve renkli bir şekilde dile getiriliyor.

Çocukların olduğu kadar, büyüklerin de ilgisini çekecek olan bu kitapta çocuk istismarı ve çocuk işçi çalıştırma gibi konuların yanı sıra çocukların barınma, sağlık, bedava eğitim ve barış gibi yaşama haklarından da bahsediliyor.



UĞURBÖCEĞİ VE SALYANGOZ ANAOKULUNDA

Uğurböceği Sevecen ile Salyangoz Tomurcuk’un maceralarını okumaya ne dersiniz? Sevecen ile Tomurcuk’un anaokulunda arkadaşlarıyla birlikte geçirdikleri bir günü anlattıkları kitapta oyunlar, eğlenceli dersler, küslükler ve sonunda barışmalarla geçen heyecanlı bir gün anlatılıyor. Erika Bartos’un yazdığı Uğurböceği Sevecen ile Salyangoz Tomurcuk Anaokulu’nda adlı çıkartmalı kitap 3-8 yaş aralığındaki çocuklar için ideal.

Yeni Çıkanlar


Bu sadece otomobil değil, bir sanat eseri!
Yapı Kredi Yayınları (YKY) Türkiye’de ilke imza atıyor ve çocuklara güncel sanatı bir kitapla anlatıyor. Halil Altındere ve Süreyya Evren’in hazırladığı Çocuklar İçin Türkiye Güncel Sanatı adlı kitapta çocuklar ve ebeveynlerine günümüz sanatına ilişkin keyifli bir kapı aralanıyor.
Sanatla ilgilenen herkes için neşeli bir kaynak olan kitap 72 Türk sanatçının sıradışı yapıtlarını, neşeli biyografilerini, kilit sanat terimlerini içeriyor. Ayrıca  yol gösterici web sitelerinin, müzelerin ve galerilerin bilgileri de paylaşılıyor. Türk sanatçıların örnekleri üzerinden günümüz dünya sanatına dair ipuçları sunan kitapta Anny&Sibel Öztürk, Vahit Tuna ve Halil Altındere’nin otomobil üzerine yaptıkları eserlere de yer verilmiş. Kitapta Anny&Sibel Öztürk, Almanya’dan Türkiye’ye gerçekleştirdikleri yolculuğu gerçek bir arabayı galerinin ortasına koyarak canlandırmışlar. Halil Altındere ise İsimsiz adlı sergisinde çocukluğunda oynadığı teneke oyuncak polis arabasını büyütmüş, gerçek bir araba boyutuna getirip galerinin ortasına koymuş.

Neden bazı sanatçılar işlerinde naylon poşet, fındık kıracağı veya kesilmiş karpuz kullanır? Hangi sanatçı uçan balondan şatolar yapar? Kim sokaktaki su birikintisine sırtüstü uzanmak ister? Türkiye'deki sanat üretiminden örnekler içeren Çocuklar İçin Türkiye Güncel Sanatı adlı kitap tüm bu soruların yanıtlarını kovalıyor.

19 Eylül 2013 Perşembe

Kitap Tanıtımı

KARDEŞLİK ÇEMBERİ

Çocukların hakları öykülerle anlatılıyor

Süleyman Bulut, yeni dizisi “Çocukların Hakları Var”da Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nden yola çıkarak, hikayelerle çocuklara haklarını anlatıyor. İlk kitap “Kardeşlik Çemberi” ile başlayan dizi, “Anne Ben Yapabilirim” ve “Sihirli Çaydanlık” ile devam edecek.

Can Çocuk'tan çıkan serinin ilk kitabı “Kardeşlik Çemberi”, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ikinci maddesi “Çocuklar arasında ayrımcılık yapılamaz.” ilkesini bir basketbol takımının hikayesi üzerinden açıklıyor. “Kardeşlik Çemberi”; renk, ırk, dil, din, kültürel, sosyal vb. açılardan çok farklı çocukların bir araya gelip bu farklılıklardan bir başarı yaratmalarının öyküsü…
1989 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun kabul ettiği ve 1990 yılında Türkiye’nin de imzaladığı Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin maddeleri üzerine kurulmuş olan “Çocukların Hakları Var” dizisinde her bir hikaye, farklı bir maddeye odaklanıyor. Bu seriyi kaçırmayın!


Yazar: Süleyman Bulut
Resimleyen: Reha Barış
Yaş aralığı: 7, 8, 9 vd.
Sayfa: 56 sayfa


Kitap Tanıtımı

Antoine Lebic’in destansı hayatı

DÜNYA ŞAMPİYONU!

Matrak bir takımın göz yaşartan şampiyonluk mücadelesi!

Dünya Şampiyonu! birbirinden değişik karakterlerle renkli mi renkli bir okul hikâyesi. Üstelik Antoine Lebic’in destansı hayatının ilk macerası. Antoine Lebic kim peki? Okulunun futbol takımının kaptanı. Orta saha oyuncusu. Fakat öyle altın krampon, fırtına, gol kralı gibi lakaplar yakıştırılacak türden bir oyuncu sayılmaz. Hatta tesadüfen kaptan seçilmiş bile olabilir çünkü futbolun en temel kurallarından dahi bihaber. Maalesef takımın geri kalanının durumu da pek farklı değil. Mesela sahada olup biten her şeye “hoppala” diyerek şaşıran kaleci Jonathan’ın futboldan zerrece anladığı söylenemez. Top kaleye doğru gelirken genellikle ayakkabı bağcıklarını bağlamayı tercih ettiği ya da kalesini terk ettiği için kova kaleci olarak anılıyor kendisi. Ama neyse ki Magali var! Nasıl da cin fikirli bir kız, takımı şöyle bir sarsıp kendine getiriyor da bu matrak amatörler galibiyete adım adım yaklaşmaya başlıyor!
Komik, renkli, sıcacık, eğlenceli bir okul macerasına hazır mısınız? “Antoine Lebic’in destansı hayatı”nın ilk perdesi Dünya Şampiyonu!’yla açılıyor. İlkokul öğrencisi bir grup kafadar taktik deniyor, hile yapıyor, kavgaya tutuşuyor, koşuyor, yoruluyor, yeniliyor, yeniyor. Antoine da olan biteni bütün açık yürekliliği ve açık sözlülüğüyle bize anlatıyor. Derken bu şenlikli macera, çok sevilen Jacques Azam’ın karikatür tadındaki resimleriyle daha da renklenmez mi! Hadi artık, hemen bir kitapçıya! Dünya Şampiyonu Hayykitap'tan çıktı bile!