21 Mayıs 2012 Pazartesi

Betül Tarıman Röportaj

Kakaolu dondurma şiir olursa…

Çocuklar şiirlerle tanışmaya ne dersiniz? Yıllardır çocuk edebiyatı alanında birbirinden güzel eserler sunan Betül Tarıman Elim Sende, Elma Dersem Çık gibi şiir kitaplarıyla yeni nesli farklı bir içerikle buluşturuyor.

ASLI GÜR

Çocuk şiirleri denince akla gelen ilk isimlerden biri Betül Tarıman. Beş yıldır çocuk edebiyatı alanında eserler sunan Tarıman, Elma Dersem Çık, Elim Sende, Rüyaya Kaçan Kuşlar, Gezgin Kaplumbağanın Düşleri adlı çocuk kitaplarıyla tanınıyor. Şimdilerde yeni çocuk öyküleri yazmaya devam eden Tarıman ile şiirlerini ve minikler için yazdığı hikayeleri konuştuk…

Çocuklar için yazma fikri nasıl ortaya çıktı?
Yaklaşık beş yıldır çocuk edebiyatıyla ilgileniyorum. Bir kız çocuğu annesiyim ve ayrıca öğretmenlik mesleğimde sürüyor. Tüm bunlar beni besliyor. Annelik özellikle hem güzel hem de zor bir uğraş. Yazarken kızımla, onun arkadaşlarıyla ilişkilerinden, öğrencilerimle paylaştıklarımdan etkilendim. Ama her şeyden önemlisi bunu bir yazar sorumluluğu olarak kabul ettim. Özellikle erkeklerin yazdığı şiir ve öykülerde eril söylemin olması beni rahatsız etti. Birazda bunun için yazdım. Yetişen yeni neslin cins ayrımcı öğeler içermeyen ürünler okumasını hangimiz istemeyiz ki… 

Miniklere yazmanın farkı ne oldu sizin için?
Çocuklar için yazmak zor. Yıllardır büyükler için yazarken birden çocukların anlayacağı dilde yazmaya başlıyorsunuz. İlk başlarda zorlandım. Fakat daha sonra arkası geldi ki üç çocuk şiir kitabı sahibi oldum. Çocukların onlar için yazdığım şiirleri okuduklarını bilmek beni mutlu ediyor. Şiir çok okuru olan bir yazın türü değil ama belki bu şekilde çocuklara şiiri sevdirebiliriz. Belki onlar da yazar, aralarından şairler çıkar. Kim bilir… 

Cinsiyet ayrımı yapmıyorum

Özellikle nelere dikkat ediyorsunuz?
Çocukları çok seviyorum. Tertemizler... Hayat henüz onları kirletmemiş. İyi yetişir, okumalar yaparlarsa bizler de geleceğe umutla bakabiliriz. Çocuklar için yazınca elbette daha dikkatli olmak gerekiyor. Eril söylemden kaçınmak, cins ayrımcı öğelere yer vermemek… Ama yıl 2012 ve çocuklar bizim çocukluğumuzdaki çocuklar değiller. Dolayısıyla çağı yakalamak gerekli. Çünkü okur, çocuk. Başka bir dünyası var ve bizler yazarken o dünyaya girmeliyiz. 

Dizelerinizde barışı ve sevgiye dikkat çekiyorsunuz. Neden?
Binlerce yıldan bu yana dünyanın savaş görmediği bir an yok nerdeyse. En fazla zararı çocuklar ve kadınlar görüyor. Bu nedenle ben de halkların kardeşliği düşüncesinden yola çıkarak, savaşsız bir dünya düşü kuruyorum. Şiir yazarken yaşadığım ortamdan da etkileniyorum. Gündelik yaşamdan damıttıklarım şiir olup çıkıyor. Sınav sistemi içinde bunalmış, kitap okumak, sinemaya gitmek isteyen bir çocuk şiirlerime konuk oluyor. Bu şiirleri yazarken onlarda merak duygusu uyandırmak istiyorum.

Çocuklarla ilgili şiir kitaplarına çok sık rastlamamamızın nedeni ne sizce?
Şiir, öykü ve roman kadar okur bulmuyor. Sanırım bizler zor bir işe baş koyduk. Umarım zamanla nitelikli ürünlerde sayı artar.

Atölye çalışması yapmak istiyorum

Sizin en sevdiğiniz şiir hangisi?
Kakaolu Dondurma adlı şiirimi çok seviyorum sanırım. Bu, zenci ve beyaz çocuk arasındaki dostluğu anlattığım bir şiir. İlk dizeleri şöyle: “Kıştan sonra yaz sıcağı ne güzel, / Güneş uzanıvermiş kumsala, / yanımda zenci arkadaşım. / Ne güzel! Yan yana gelince / İkimiz de benziyoruz / Kakaolu dondurmaya.

Çocuklardan nasıl tepkiler alıyorsunuz?
İnsanın çocuk okurlarının olduğunu bilmesi ne güzel. Gittiğim bazı imza günlerinde onlarla söyleşme imkânım oldu. Kendi elleri ile bana yaptıkları hediyeyi verenler ya da anı fotoğrafı çektirmek isteyenler… Güzel tepkiler alınca amacıma ulaşmış olduğumu görüp mutlu oluyorum. En büyük dileğim çocuklarla bir atölye çalışması yapmak.

Çocuk oyunlarıyla büyüdüm

Siz nasıl bir çocukluk yaşadınız?
Biz çocukluğunu çocuk gibi yaşayan nesildeniz. O sıralarda evde ne televizyon ne de bilgisayar vardı. Bunları hayal bile edemezdik. Sokakta sabahtan akşama kadar türlü oyunlar oynardık. Saklambaç, köşe kapmaca, çelik çomak gibi oyunların yanı sıra elim sende oynadığımız oyunlardandı. Akşamları radyo tiyatrosu dinlemek en büyük eğlencemizdi. Şimdi çocuklar sınav kaygısına düştüklerinden ne diledikleri gibi kitap okuyabiliyor ne de türlü oyunlar yaratabiliyorlar. Çocukluğumda oynadığımız oyunlardan biri kitabıma ad oldu. Yazdığım öykü ve şiirlerde çocukluğumdan beslendim. Çocukluğumuz bizim en büyük hazinemiz.   

Aslı'nın Köşesi (Nisan 2012)

Bu kitaplarda başrol kelebeklerin
Artemis Çocuk’tan çıkan her kitabı bayılarak okuyorum desem yeridir. Bu yaşımda ben bu kadar heyecanla çocuk kitaplarını okuyorsam minikleri tahmin bile edemiyorum. Renkli hatta kimi zaman simli, yaldızlı kapaklar, eğlenceli çizimler ve desenler Artemis Çocuk’ta sıkça rastladığımız özelliklerden…
Geçen ay yeni çıkanlar arasında yer alan Kelebek Çayırı-Pır Pır ve Sıcacık Bir Eğlence dizisi de onlardan biri. Kitapların mor, sarı, yeşil, pembe renkli kapakları, çiçekli, arılı ve tabii ki kelebekli kapakları var. Tüm bunlar minikleri cezbedecek özellikler. Aslında kitaplarda cinsiyet ayrımı yapılmasına karşıyım. Kelebek Çayırı serisi de kapakları, renkleri dolayısıyla başta kız çocuklarına hitap ediyor gibi görünse de aslında öyle değil. İçinde sıcacık öyküler var…

Kelebek ve tavşan yan yana
Seride altı kitap yer alıyor. Pırıltı’nın İlk Günü, Pırıltı’nın Dikenli Arkadaşı, Işıltı ve Hızlı Kanatları, Işıltı ve Çalışkan Arı, Amber’in Yarışma Heyecanı, Zıp Zıp ve Bebek Kelebek adlı bu kitapların yazarı ise Olivia Moss. Eğlenceli çizimler ise Sam Chaffey’e ait.
Birbirinden renkli kitaplar arasında gezinip duruyorum, ‘Hangisinden başlasam’ diye düşünürken sarı renkli Zıpzıp ve Bebek Kelebek’i okurken buluyorum kendimi. Her ne kadar minik kelebeklerin öyküsü üzerinden bir hikaye sürse de kitapta arı, tavşan, kirpi gibi hayvanlara da yer veriliyor. Belli ki hayvan sevgisi esas alınmış. Örneğin Zıpzıp ve Bebek Kelebek’te, Pırıltı uçarken tavşan yavrularını görüyor: “Pırıltı tavşanlardan birinin pembe burnunun üstüne nazikçe kondu ve ‘Merhaba’ dedi. Tavşan güldü ‘Gıdıklandım. Söylesene sen nesin? Tavşan değilsin?’ dedi. Pırıltı gülümsedi. “Ben kelebeğim. Gördüğün ilk kelebek ben miyim dedi?”… Bir tavşan ve kelebeğin arkadaşlığı aslında kulağa gerçekçi gelmese de hayal gücü bu, sınırları zorlamak lazım!
Kitabın ilerleyen sayfalarında ise son derece kuvvetli bir fırtına Kelebek Çayırı’nı vurmak üzere! Kelebekler sığınacak bir yer ararken Zıpzıp kozasından çıkmaya çalışan küçük, bebek bir kelebek görüyor: “’Ah’ dedi Pırıltı heyecanla. ‘Bu koza mı? Vay canına!’ Daha önce sadece tek bir koza görmüştü, o da kendi kozasıydı ve içinden çıktığı zaman kozası parçalanmıştı. Pırıltı kuru yaprağa hafifçe dokundu ve ‘Merhaba bebek kelebek. Dışarı çıkıp oynamak ister misin?’ dedi nazikçe. Bebek kelebek dışarı çıktığında ise onları büyük bir tehlike bekliyordu. Pırıltı, bebek kelebeği fırtınadan koruması gerekiyordu ama nasıl? Her sayfası hem heyecan hem de çocuk kalbine hitap eden duygularla dolu olan kitabın devamını öğrenmek istiyorsanız okumak için geç kalmayın… Kelebek arkadaşların diğer maceralarını da merak ediyorsanız elinizi çabuk tutmanızda yarar var. Üstelik kitapların sonunda yer alan çıkartmalar da hediye!



Erdemli davranışları öğrenin
Son zamanlarda çocuk yayınlarıyla öne çıkan bir başka yayınevi de Erdem Yayınları… Yayınevi bu ay, 6-9 yaş arasındaki çocukların bedensel, zihinsel, sosyal-duygusal gelişimine katkı sağlayacak bir seriyle karşımızda. Erdemli Davranışlar dizisi… Psikoterapist ve danışman Pat Thomas’ın yazdığı, uzman psikolojik danışman Özlem Mumcuoğlu’nun Türkçeye uyarladığı dizide 10 farklı kitap yer alıyor. Doğruyu Söylüyorum, Saygılı Davranıyorum, Ben de Cesurum, Seni Özlüyorum, Herkes Önemlidir, Diş Doktoruna Gitmek Zorunda mıyım? kitap başlıklarından sadece birkaçı…
Sabır, vefa, azim, öz denetim, doğru iletişim, empati, dürüstlük gibi temaların işlendiği kitaplarda erdemli davranışların neler olduğu ve neden böyle davranmak gerektiği anlatılarak çocukların ahlaki gelişim düzeyini artırmak hedefleniyor. Her kitabın konusunu detaylı anlatan resimlerle de renklenen seride her kitabın sonunda yer alan oyunlar ve etkinlikler çocukların aileleri ve öğretmenleriyle arasındaki iletişimi güçlendirecek, bilgilerini pekiştirmeye yardımcı olacak…
Erdem Yayınları, futbolu bir yaşam tarzı olarak gören aile bağlarını futbolla kuvvetlendiren Futbolsever Aile ile de tanıştırıyor bu ay bizi… Sophie Smiley’in yazdığı kitaplarda doğdukları günden itibaren futbolcu gibi yetişen Rıdvan, Tunju, Rıza ve Down Sendromlu Metin’in yaşadıklarını ele alan öyküler, adını babasının idolü Metin Oktay’dan alan Oktay’ın ağzından anlatıyor. Altı kitaptan oluşan seri 8-11 yaş aralığındaki çocukların sorunlarını aşmalarına ve olumlu davranış geliştirmelerine yardımcı olacak…