İnadım inat bir kızla
tanışın: Lulu
ASLI
GÜR
Peki
ya Lulu? Küt saçlı, muzur suratlı, cinfikirli olduğu yüzüne yansıyan Lulu… İnatçı mı inatçı, aksi mi aksi bir kız… Ya da belki şöyle
demek daha doğru: Tam bir karın ağrısı! Canı bir şey istedi mi, karşı durmak
imkansız. Gerekirse ampulleri patlatana dek ciyak ciyak bağırır, kendini yere
atıp havaya tekmeler savurur, çırpınır durur. Sonunda da istediğini elde
eder. Ta ki bir gün, doğum günü armağanı olarak bir dinozor isteyinceye kadar...
Dediği dedik, huysuz mu huysuz bu kız çocuğuyla
tanışmaya ne dersiniz? Haykitap’tan çıkan Lulu
serisi, ele avuca sığmayan bir çocuğun deli dolu maceralarını anlatıyor. Lulu insanı
kimi zaman gıcık ediyor ama sevdiriyor da kendini. Gün geliyor bir brontozor
bulmak için ormana gidiyor, gün geliyor istediğini elde etmek için para
kazanmaya karar veriyor. Hayvanlarla mücadele ederken, kendisinin tam zıttı bir
oğlanla uğraşırken bir de yazar araya girmez mi! Sevgili yazarımız Judith
Viorst durmadan öyküyü kesip hınzırca yorum yapıyor, huysuzluklarıyla Lulu’yu
aratmıyor. Calcedott Onur Ödüllü illüstratör Lane Smith’in resimleriyse
bu mizah dolu maceralara ayrı bir renk katıyor.
Lulu dizisinin ilk kitabı Lulu ve Bronzotor’da, aksi kız doğum günü armağanı olarak bir brontozor istiyor.
Brontozor, aslında bir tür dinozor. Anne babası “hayır” diyor ve Lulu
brontozorunu bulmak için zorlu bir yolculuğa çıkıyor…
Serinin ikinci kitabı Lulu Köpek Gezdiriyor’da ise Lulu yine
imkansızı istiyor. Ama bu kez armut piş ağzıma düş yok. Çünkü amacına ulaşmak
için para biriktirmek zorunda. Lulu bir işin ucundan tutmaya karar veriyor
fakat mahallede yapabileceği bütün işleri, kusursuzluk timsali Fleischman
üstlenmiş bile. Lulu’ya kala kala tek iş kalıyor: Komşuların köpeklerini
gezdirmek...
Her iki kitabı okurken kendi çocukluğuma döndüm ben de.
Yaramaz değildim ama dediğim dedik bir çocuk olduğmu kesindi! Bu yüzden ailemi
bezdirdiğim de çok oldu. O yüzden Lulu’yu kendime çok yakın hissettim. Her iki
kitabı da kahkahalarla okudum. Dolayısıyla seriyi saoece minikler okumalı demek
yanlış olur. Bu seride yetişkinler de kendi çocukluğundan ya da çocuğundan bir
parça bulcağı kesin!
0 yorum:
Yorum Gönder