30 Mart 2012 Cuma

Aslı'nın Köşesi (Mart)

                  Yine yeniden Küçük Prens

 


ASLI GÜR
Dünyaca ünlü bir kitap olan, yüzyılın klasikleri arasında yer alan Küçük Prens'i Türkiye'de de 7'den 70'e tanımayan kalmadı. Kitap yarım asırdır milyonlarca insanın hayatının bir dönemini süsledi.  Küçük Prens’in tiyatrodan sinemaya, küçük mukavva baskılarından uygulama kitaplarına pek çok uyarlaması da var. Yeri geldi kitap farklı yayınevlerinde basılarak raflarda yer buldu yeri geldi üç boyutlu olarak yayınlandı. Hatta üç boyutlu basımı tüm dünyayla aynı anda Türkiye’de yer buldu. Bu sayede Küçük Prens miniklerin daha çok ilgisini topladı.
Sadece üç boyutlu basımıyla dikkat çekmedi elbette Küçük Prens. Öyle ya, dünya çocuklarına bir armağan olarak nitelendiriliyordu, bunun da hakkını vermeliydi. İşte bu yüzden şimdiye kadar 15 dile çevrilen bu edebiyat klasiği geçtiğimiz yıl içinde ilk Lazca çeviri kitap oldu, Çita Mapaskiri adıyla Lazika Yayın Kolektifi tarafından yayımlandı.
Sahra Çölü'ne düşen pilotun Küçük Prens'le karşılaşmasıyla başlayan kitapta insanların hataları çocuk bakışı vurgulanıyor. Basit bir çocuk kitabı gibi görünse de hem çocuk hem genç hem de yetişkinlerin okuyabileceği bir başucu kitabı niteliğinde Küçük Prens. Hatta eminim ki benim gibi tekrar tekrar dönüp okuyanlar çoktur. Yazar Saint Exupéry tarafından yıllar önce kaleme alınan kitap çizgi romanıyla şimdi de Yapı Kredi Yayınları'nda. Öyle ki Küçük Prens’in maceraları hiç bitmiyor.  Kahramanımız en son dört yanardağını ve gülünü arkada bırakarak küçük mü küçük dünyası asteroid B612'den ayrıldıktan sonra evrende dolaşmaya başlamış, çeşitli maceralara atılmıştı. Kendisininki kadar küçük başka gezegenlere gitmiş, bunların her birinde sonradan pek de hoşlanmadığını düşündüğü yetişkinlerle karşılaşmıştı. Bu yolculukların ardından dünyaya gelen Küçük Prens, burada gördüğü güllerden sonra evrendeki tek gülün kendisininki olmadığını anlamış, kendine birçok dost edinmiş, daha sonra asteroidine dönüp sevgilisine kavuşmuştu. Ancak Küçük Prens'in maceraları burada bitmedi… Yapı Kredi Yayınları'nda çizgi roman olarak yayımlanan yeni maceralarında Küçük Prens, bu kez özel bir görevle farklı gezegenlere gidiyor. Görevi ise kötücül yılanı durdurmak. Ancak yıldızlardaki ışıkları söndürerek evreni karanlığa gömmeyi kafasına koyan bu yılan, kolay lokma değil. Emeline ulaşmak için aşağılık taktikler kullanıyor. Küçük Prens ile arkadaşı Tilki Kepçe, yılanın peşine düşüp öteki gezegenlerde yaşayanların canlarını kurtarmaya çabalıyor. Bu görevi yerine getirirken Küçük Prens birtakım sıra dışı yeteneklerini de kullanıyor.
Elinizdeki bu kitapta Küçük Prens’in maceralarının ilk bölümü anlatılıyor…

Rüzgar Gezegeni adlı yeni macerada prensimiz, Tilki'yle bu gezegene geldiğinde bir şeylerin yolunda olmadığını hissediyor. Adını Yunan mitolojisindeki rüzgar tanrısından alan rüzgar şehrinin yöneticisi Eolüs'ün huzuruna çıkan Prens ve Tilki, ona yılandan ve onun aşağılık planlarından söz ediyor.  Ama Eolüs onları pek ciddiye almıyor. Bunun üzerine Küçük Prens ile Tilki kendi araştırmalarını yürütüyorlar.  Acaba Küçük Prens'in düşündüğü gibi bu işin altından da yılan mı çıkacak? Küçük Prens'in heyecan dolu dolu maceralarının sonunda Fransa'nın ünlü bir çizeri, kendi gözünden kısa bir Küçük Prens öyküsü anlatıyor. Bize ise tadını çıkarmak kalıyor…




Çocukluğunuza dönmek isteyeceksiniz
Aslında önümüzdeki aylarda kitap ekinde uzunca bahsedeceğim ama kitaplar o kadar şirin ve keyifli ki değinmeden edemedim. Nesil Yayınları'ndan çıkan Bir İnci Söz Seti'nden bahsediyorum... Nurefşan Çağlaroğlu'nun kaleme aldığı ve İlknur Solman'ın resimlediği dört kitaplık seriyi ilk gördüğümde çocukluğuma geri döndüm adeta. Renkli, sert, kuşe sayfaları, eğlenceli çizimleri, çantayı andıran görünümüyle kitaplar içinizde çocuk olma arzusunu yeniden canlandırıyor. Süt Fabrikası Möndi, Gülücük Fide, Piti'nin Yaprak Koleksiyonu ve Çıtıpıtılar Piknikte adlı dört kitapta heyecan dolu, birbirinden güzel hikayeler, sevimli çizimler minikleri bekliyor. Hikayeler okul öncesi çocuklara rahatlıkla okunabilir, ilkokul birinci ve ikinci sınıf öğrencileri ise kendileri okuyabilir. Süt Fabrikası Möndi'de anne kedi Mırnav ve arkadaşlarının yaşadığı bir deneyim anlatılıyor. Gülücük Fide'de kocaman bir çınar olmak isteyen fidenin öyküsüne dikkat çekiliyor. Piti’nin Yaprak Koleksiyonu'nda Sincap Piti, ödevi gereği ormana yaprak toplamaya gidiyor. Fakat şaşıp kalıyor. Yakıcı güneşin altında nasıl oluyor da Akasya ağacının yaprakları kurumuyor ve hala yemyeşil? Piti bunun peşine düşüyor ve hikaye de orada başlıyor. Çıtıpıtılar Piknikte adlı kitapta ise Tavşan Çıtıpıtı, arkadaşları ve ailesiyle pikniğe gidiyor. Okumadan geçmeyin!


0 yorum:

Yorum Gönder